15 Aralık 2010 Çarşamba

KUSKUS PİLAVI

Kuskus tarifimi yayımlayıp hemen çıkıyorum. Evde kuskusunuz varsa hemen pişirebilirsiniz. Hem pratik hem lezzetli, ben çok severim.

Bu arada bir paket kuskustan pişirdim, 3 su br. ölçtüm. Bazen ölçü farkedebiliyor. Bu yüzden 1 bardağa 2 bardak su ilave etmenizi öneririm, ölçmeden yapmayın ve bol tereyağı kullanın, lezzetini o veriyor.
İyi akşamlar...


MALZEMELER
3 su br. kuskus
6 su br. sıcak su
3-4 yemek kş. dolusu tereyağı
Biraz sıvıyağ
Tuz

YAPILIŞI
Tereyağını eritin, üzerine çok az sıvı yağ gezdirin. Kuskustan yarım su br. döküp tereyağında pembeleşene kadar kavurun. (1) Üzerine sıcak su ve tuz ilave edin. (2)


Su kaynayınca kalan kuskusu içine boşaltın. (3) Arada karıştırarak suyunu çekene kadar pişirin, ateşten alın. Kuskusun birbirine yapışmaması için tekrar karıştırın ve üzerine kağıt havlu sererek kapağını kapatın, biraz dinlendirin.(4)

Sıcak olarak servis edin. AFİYET OLSUN :)

30 Kasım 2010 Salı

MİLFÖYLÜ YUFKALI BÖREK


Hem kolay, hem pratik, bir o kadar da lezzetli bir börek. Tarifini Mefruşat hocamız Gonca Hanım'dan aldım. O hafta sonu hemen yaptım ve inanır mısınız neredeyse bir tepsiyi eşimle birlikte bitirecektik. Maşallah bize. Artık keramet börekte mi yoksa bizde miii bilinmez :)

MALZEMELER
8 yaprak milföy hamuru
3 yaprak yufka
2 şişe sade soda
1 su br. süt
1 yumurta sarısı
Tuz
100-150 gr kadar kaşar peyniri rendesi

YAPILIŞI
Milföy hamurunu buzluktan çıkartın. (Buzu iyice açılıp da kendini çok fazla salmamalı, yoksa açarken tezgah ya da merdaneye yapışabiliyor.) 4 adet milföyü büyük bir kare olacak şekilde yanyana koyup birleştirerek üzerine biraz un serpin. Tepsinizin büyüklüğüne  göre merdane ile açarak büyütün. Hamur dört kenarından da tepsinin altına göre 1 parmak kadar daha büyük olsun.(Ben borcam kare tepsi kullandım.) Tepsinin her yanını kağıt havlu yardımıyla yağladıktan sonra açtığınız milföy hamuru tepsiye serin.

Milföyün üzerine 1,5 yufkayı elinizle parçalayarak döşeyin. (Şekil 1) Üzerine peynir rendesini ve kalan 1,5 yufkayı da sırasıyla döşeyin.

Üzeri için kalan milföyleri de tepsinin altına serdiğimiz gibi hazırlayın ve yufkaların üzerine serin. (Bu hamur da tepsinin üzerinden biraz büyükçe olsun, artan kısımları tepsinin yan kenarlarından içeriye doğru indirin.) Bıçakla istediğiniz şekilde dilimleyin. (Şekil 2)

Soda, süt, yumurta sarısı ve tuzu ayrı bir kapta çırparak tepsinin üzerine gezdirin. 180 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirin. Tercihen sıcakken servis yapın. AFİYET OLSUN :)

24 Kasım 2010 Çarşamba

ARMUTLU, BAYRAM VE GÜVEÇTE ET


Herkesin geçmiş bayramı mübarek olsun. Malum uzunca bir tatil olunca günleri dolu dolu geçirelim derken sizleri ihmal ettim :( Önceden kutlayamadım bayramınızı. Kusuruma bakmayın.

Tatil bir hayli yoğun geçti, evimde iki gün oturabildim. Bayramdan önceki hafta sonu Armutlu'ya gittik kayınvalidemlerin yanına. İki günde uzun zamandır yapmadığım tüm aktiviteleri yaptık ailecek. Bisiklete bindik, deniz kenarında yürüdük, havuz sefası ayrı. Hava da yazdan kalma olunca tüm kurtlarımızı Armutlu'ya döktük geldik :) Selim için de iyi oldu, çok eğlendi.





Aa ! Unutmadan Armutlu'ya giderseniz eğer zeytin reçeli ve acı soslu yeşil zeytin almadan sakın dönmeyin. Zeytin reçelini 3 sene öncesi İstanbul- Eminönü' de Yeni Cami altındaki zeytin ürünleri satan bir dükkanda görüp almıştım ilk kez, tavsiye ederim çok hafif ve hoş bir tadı var. Soslu yeşil zeytin ise acıyı sevenlere çok iyi gelecek :)

Bayram da aile ve akraba ziyaretleriyle geçti. Çok şükür yakınımızda akrabalarımız var da bayramda gerektiği gibi vazifelerimizi yerine getirebiliyoruz. Ben çok önem veriyorum bayram ziyaretlerine, zaten iş güç derken ihmal edip görüşemediğimiz akrabalarmızı, büyüklerimizi hiç değilse bayramda ziyaret etmeli, gönüllerini almalı değil mi?

Bayram öncesinde bayrama özel bir tarif ekleyemedim,sonrasında etli bir tarif ekleyeyim diye düşündüm. Bakın bakalım iyi düşünmüş müyüm?

MALZEMELER (4 kişilik)
4 adet güveç kase
200 gr. dana eti
1 çay kş.kekik
1 adet defne yaprağı (varsa)
Bir tutam nane ve fesleğen
1/2 çay kş. pul biber
Tuz, karabiber
1 adet söğüş doğranmış küçük soğan
2 diş rendelenmiş sarımsak
1 adet küçük küp küp doğranmış domates
1-2 adet sivri biber
Yarım su br.na yakın sıcak su
1/2 çorba kş. salça
Kaşar peyniri rendesi
YAPILIŞI
Teflon tencerede 2 çorba ks. sıvı yağı kızdırın, içine döner gibi ince ince doğradığınız etleri ve defne yaprağını atın, tencerenin kapağını kapatın. Orta ateşte etler suyunu salıp çekince tuz, kekik, pul biber, nane ve fesleğeni ekleyin.  Pişince ateşten alın.

Ayrı bir kapta  sıcak suyun içinde salçayı eritin. Soğan, sarımsak, domates, biber ve biraz karabiber, tuz da ilave ederek harmanlayın.

Eti güveç kaselere paylaştırın. Üzerlerine soğanlı karışımı ilave edin. Kaşar peyniri rendesini de en üste ekleyerek kaseleri fırın tepsisine alın, 190 derece fırında kaşar eriyip kızarna kadar pişirin. Sıcakken servis edin. AFİYET OLSUN :)

7 Kasım 2010 Pazar

MISIR UNLU TATLI

Mısır unlu tatlının tarifini teyzemden almıştım, belki de 10 sene olmuştur. Yiyenler revaniye benzetirler genelde, ama bence tadı revaniden çok farklı. Ağza alınınca dağılıveriyor hemen, bir dilim sonra bir dilim daha yemek istiyor insan. O kadar hafif yani :)

Şimdi ne alaka diyeceksiniz ama bir de maske yapıyorlarmış mısır unundan. İlgimi çekti belki işinize yarar sizlerle de paylaşayım da güzelleşelim hep beraber :)

GEREKLİ MALZEMELER :
* 2 çay kaşığı mısırunu,
* 1 tatlı kaşığı kil
*1 tatlı kaşığı domates suyu (Domates suyu yoksa, aynı miktarda yoğurt suyu,)
HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ : Bütün malzeleri karıştırıp, yüzünüze maske gibi uygulayın. 7 dak bekletip, ılık su ile yıkayın . (Dr Sevil Özkan)

Efendim bu reçete cildi derinlemesine temizliyormuş. Hiç denemedim ama kil ve domates suyu ile yapılan maskenin yağlı cildi temizlediğini duymuş ve lise yıllarımda uygulamıştım. Sanıyorum mısır unlusu da işe yarayacaktır.

Cildimizi temizledik, biraz da kaloriye ihtiyacımız var galiba :) O zaman geçelim tatlımızın tarifine,

MALZEMELER
3 yumurta
1 çay br. şeker
3 çay br. un
3 çay br. mısır unu
3 çay br. yoğurt
Yarım su br. sıvı yağ
2 paket vanilya
2 paket kabartma tozu

ŞERBET İÇİN
4 su br. şeker
4 su br. su
1 tatlı kş. limon suyu




YAPILIŞI
Önce şerbet malzemelerini (limon hariç) bir tencereye alın. Kaynamaya başlayınca limonunu ilave ederek  10 dk. daha kaynatın. Soğumaya bırakın.

Yumurta ve şekeri çırpın. Diğer malzemeleri de ekleyerek karıştırın.

Orta boy bir tepsiyi yağlayın. Tepsinin fazla yağlı olmamasına özen gösterin. Yoksa hamur iyi kabarmayabilir. (Ben yağı kağıt havlu ile sürmeyi tercih ediyorum.) Tatlı hamurunuzu tepsiye dökün, 180 derece fırında üzeri kızarıp içini çekene kadar pişirin. İçinin çekip çekmediğini orta yerine bir bıçak batırarak anlayabilirsiniz. Eğer bıçağa hamur yapışıp kalmıyorsa pişmiş demektir.

Fırından çıkardığnız sıcak tatlının üzerine soğuk şerbeti dökün. Dinlenmeye bırakın. AFİYET OLSUN :)


23 Ekim 2010 Cumartesi

PATATES ÇORBASI


Patates çorbasıyla 4 sene önce tanıştık :) Kendilerini pek severim ama kaç senedir bir türlü fotoğraflayıp da eklememişim tarifini. Bu fotoğraf da Bilgen ablama ait, teşekkür ederim ellerin dert görmesin ablacım.

Patates ne büyük bir nimet değil mi? Her evde istenildiği vakit mutlaka patates bulunur herhalde.Kızartması, yemeği, çorbası hatta tatlısı bile oluyor. Tatlısını Oktay Usta'da gördüm, ben de denemedim henüz ama en kısa zamanda deneyip sizlerle paylaşayım inş. 

Geçelim tarifimize; Patates çorbanızı et ya da tavuk suyu ile de yapabilirsiniz. Lezzeti bir kat daha artıyor o vakit.

MALZEMELER
4 adet patates
1 adet soğan
1 lt.sıcak su
Sıvı yağ, tuz, karabiber, nane, pul biber
1 su br. süt

YAPILIŞI
Patates ve soğanı küp küp doğrayarak üzerine biraz sıvı yağ gezdirin. Tuzunu da ekleyerek sıcak suyu ilave edin ve kaynamaya bırakın.

Kaynayan çorbayı blenderdan geçirerek pürüzsüz hale getirin. Süt, nane, pul biber ve karabiber de ekleyerek bir taşım daha kaynatın ve ateşten alın.  Kıvamı koyu olursa biraz daha kaynar su ilave edebilirsiniz.

Dilerseniz, baharatları pişerken çobanın içine değil de servis sırasında tereyağında biraz yakarak çorbanın üzerine gezdirebilirsiniz. AFİYET OLSUN :)

16 Ekim 2010 Cumartesi

PUF BÖREĞİ



Annemin küçükken bize sık yaptığı ve beğenerek yediğimiz puf böreği tarifini sizlerle paylaşmak istiyorum. Herkese güzel bir hafta sonu dilerim...

MALZEMELER
500 gr. un
1 yumurta
Yarım çay br.na yakın sıvı yağ
Tuz
Yeterince ılık su
Kızartmak ve hamur aralarına sürmek için sıvı yağ

İÇ MALZEMESİ
Peynir (kaşar veya beyaz peynir)
Arzuya göre maydanoz

YAPILIŞI
Un, tuz,yağ ve yumurtayı yoğurma kabına alın. Üzerine azar azar su ilave ederek yoğurun, kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edin. İyice özleştirdikten sonra 1,5 ceviz büyüklüğündeki parçalara ayırarak 10 dk. dinlendirin.

Dinlendirdiğiniz bezelerden 5 tanesini merdane ile 10-15 cm çapında açın. (Hamur merdaneye yapışırsa , üzerine un serpiştirerek açın.) Aralarına fırça yardımıyla sıvı yağ sürerek üst üste koyun. En üsttekini yağlamayın. Üst üste koyduğunuz bezeleri alarak 2 mm kalınlığında büyük bir yufka haline getirin. (şekil 1)


Yarısına içten koyarak diğer yarısını üzerine kapayın., kenarlarını elinizle hafifçe bastırın. Dilerseniz iç olarak kıyma ya da ıspanak da kullanabilirsiniz. (şekil 2-3)

Ben bardak ile kestim ama rulet yardımıyla kare şeklinde keserseniz daha kolay olacaktır.(şekil 4)

Kalan hamuru da  bu şekilde açarak şekillendirin. Kızgın yağda kızartarak servis edin. AFİYET OLSUN :)

9 Ekim 2010 Cumartesi

TAHİNLİ ANTALYA PİYAZI


Bu yaşıma kadar nerede piyaz istediysem karşıma fasulye ve salatalıklarla karıştırılmış bir salata getirdiler. Ne yani şimdi normal salataya haşlanmış fasulye katılınca adı piyaz mı oluyor ! Piyaz deyince hep sizin de aklınıza daha özel bir şey gelmedi mi?

Tahinli de salata mı olur demeyin sakın. Evet hem tahinli hem de sirkeli, bana da ilk duyduğumda tahin ve sirkeyi karıştırıp fasulyenin üzerine dökmek tuhaf geldi biraz, ikisini birbirine yakıştıramadım, taki yiyene kadar... Piyazı ilk defa eniştemin elinden yedim. Kendisi Antalyalı. Çok da güzel yapar piyazı. Asıl piyaz Antalya 'da yapılıyormuş meğer. Oralarda ünlüymüş tahiniyle. Hele ızgaraların yanına müthiş bir tat katıyor. Hele de benim sultan köftemin yanına pek yakıştı :)

Nasip olur da Antalya'ya gidersem ilk işim hemen gidip piyazı kendi yerinde yemek olacak.

MALZEMELER (8 kişilik)
2 su br. kuru fasulye
1 demet ince kıyılmış maydanoz
2 adet beyaz soğan

SOS MALZEMELERİ
Yarım su br. haşlanmış fasulye
1 su br. tahin
1 su br. sirke (üzüm ve elma sirkesini karıştırabilirsiniz)
5 diş rendelenmiş sarımsak
3 çay kş. kimyon
1 su br. su
1 tatlı kaşığı limon tuzu
4 çay kş. şeker
İsteğe göre tuz


 YAPILIŞI
Fasulyeyi 1 gece önceden ıslayın. Ertesi gün düdüklü tencereye fasulyelerin üzerine çıkacak kadar su ve tuz ilave edip,15 dakika pişirin. (ya da fasulyenizin cinsine göre 20 dakika) Suyunu süzün.

Limon tuzunu 1 bardak suda eritin. 

Yarım su br. fasulyenin üzerine sarımsak, tahin, sirke ilave edin ve blendırda iyice ezin. Erittiğiniz limon tuzunu , şekeri ve kimyonu da ilave ederek tekrar blendırdan geçirin. Böylece sosumuzu hazırlamış olduk.

Soğanı ince ince söğüş doğrayın. Tuzla ezerek acısını çıkartın, yıkayıp süzün.(bu şekilde daha hafif oluyor, dilerseniz tuzlamadan da kullanabilirsiniz.)

Haşlanmış fasulye, soğan ve sosu katıştırarak servis tabağına alın. Üzerine bol maydanoz serperek servis edin. KAŞIKLA SOSUNA DALDIRARAK YEMENİZ ŞEF ÖNERİSİDİR, AFİYET OLSUN :)

28 Eylül 2010 Salı

ÜZÜM YAPRAĞI SARMASI

Geçen Cuma gecesi ufak bir trafik kazası geçirdik. Sağlığımız yerinde çok şükür ama araba 2 hafta daha sanayiden çıkmaz diyorlar.

Üzüm sarmamı kazadan bir hafta önceki cuma akşamı sarmıştım. Ne garip değil mi yaprakları sararken bir hafta sonra aynı gece bir kaza geçireceğim aklımın ucundan bile geçmemişti. Başımıza neler geleceği hiç belli değil. Şimdi daha da iyi anladım ki yaşadığımız günü en iyi şekilde geçirmeli ve halimize her zaman şükretmeli, tüm kötülüklerden bizi koruması için  her fırsatta Allah'a dua etmeliyiz.

Allah'a emanet diyerek tarifimize geçelim, ağız tadıyla yiyiniz efendim :)

MALZEMELER
250 gr üzüm yaprağı
3 su br. pirinç
2 adet ince kıyılmış orta boy soğan
2 çorba kş. dolusu salça
1 tatlı kş. nane
1 çay kş. dolusu karabiber, fesleğen, kimyon
2 tutam pul biber
1 çay br. sıvı yağ
Yeteri kadar tuz (yapraklar çok tuzluysa içine fazla tuz eklemeyin )
6 su br. su

YAPILIŞI
Üzüm yapraklarını kaynamış suda 5 dk. kadar kaynatın. Ben marketten paket yaprak aldım, çok tuzlu değildi. Eğer yapraklarınız çok tuzluysa daha fazla kaynatıp suyunu değişmeniz gerekebilir.

Pirinci yıkayıp süzdürün, salça, soğan, baharatlar ve sıvı yağı ilave ederek iyice karıştırın. 

Yaprağı tepsinin içine yayın, geniş kısmına iç harcınızdan az miktarda koyun. Uzun ince olacak şekilde iki yanından içe doğru katlayarak (sigara böreği gibi) sarın. 

Tencerenin dibine bir kat yaprak sererek üzerine sarmaları dizin.3 su br. su ilave edin. Kaynayıp, dolmalar  suyun birazını çekince 3 br. daha su ilave ederek orta ateşte pişirin. AFİYET OLSUN :)

23 Eylül 2010 Perşembe

YAZ SALATASI


Domates ve salatalığın zamanı geçmeden, arşivimde duran salatamın tarifini yayımlayayım dedim, bilmem iyi ettim mi ? :)

MALZEMELER
3 adet domates
2 adet salatalık
Yarım demetten biraz fazla ince kıyılmış maydanoz
1 kutu tane mısır
1 tatlı kş. kadar  nar ekşisi
1'er yemek kş. üzüm sirkesi ve elma sirkesi
Tuz
3 yemek kş. zeytinyağı

YAPILIŞI
Domatesin kabuklarını soyarak küp küp doğrayın. Her zaman domatesin kabuklarını soymam ama bazen soyulunca daha lezzetli oluyor ve bu salatada da öyle olduğunu anladım :)

Salatalıkların da kabuklarını alacalı soyarak küp şeklinde doğrayın.

Bütün malzemeleri karıştırın. En son sirke,yağ, tuz ve nar ekşisini de ilave ederek soslayın ve iyice harmanlayın. AFİYET OLSUN :) 

20 Eylül 2010 Pazartesi

YUFKALI SULTAN KÖFTE (PATLICAN BEĞENDİ ÜZERİNE)


Geçenlerde bir restaurantta yediğim Sultan Köfte çok hoşuma gitti ve benzerini evde yapmayı denedim. Çok da güzel oldu, misafirlerim çok beğendi. Beğendisi için patlıcan yerine kabak da kullanabilirsiniz.

Ayrıca tarifimi TuzBiber Et Yemekleri Etkinliği'ne gönderiyorum.

MALZEMELER (12 Kişilik)
 3 adet yufka
Kızartmak için sıvı yağ


KÖFTE İÇİN
1 kg. köftelik kıyma
3 çay br. robottan çekilmiş bayat ekmek
1 yumurta
4 çay kş. kekik ve nane
2'şer çay kş köfte baharatı, pul biber, kimyon, fesleğen ve karabiber
2 adet ince kıyılmış orta boy soğan
Tuz
3 diş rendelenmiş sarımsak

PATLICAN BEĞENDİ İÇİN
6 adet orta boy patlıcan
3,5 su br. süt
3 çorba kş. un
3 çorba kş. tereyağı
Tuz
1 tatlı kş. karabiber


SOS İÇİN
1 su br. domates rendesi
3 yemek ks. ketçap
1 çay ks. şeker
1 tatlı kş. tereyağı

 YAPILIŞI
Köfte malzemelerini iyice yoğurun. Köfte hamurunuzu ikiye bölün. İki parçayı da ne çok kalın ne çok ince olacak şekilde rulo haline getirin.Köfte rulolarınızı fırın tepsisine alarak 180 derece fırında üzeri hafif kızarana dek pişirin. (Sonradan yağda kızartılacağı için çok fazla pişirmeyin.)

1 adet yufkayı tezgaha serin. Uç kısmına yarım yufkayı da sererek pişirdiğiniz köftenin birini uç-orta kısmına koyun.(1 köfteye 1,5 yufka sarılacak)(şekil 2) Önce yufkanın uç kısmını sonra da iki yanını içe doğru kıvırarak sigara böreği sarar gibi yufkayı köftenin etrafına sarın.(şekil 3), en uç kısnını ise elinizle hafif ıslatarak yapıştırın. (şekil 4) Diğer köfteyi de bu şekilde sardıktan sonra buzdolabına koyarak 1 saat bekletin.

Patlıcanları yıkayın. Bir peçeteye az miktarda yağ döküp, patlıcanların üzerini peçete yardımıyla yağlayın. 200 derece fırında patlıcanların içi iyice yumuşayana kadar pişirin.(Patlıcanın üzerine çatalla bastırdığınızda içine doğru çöküyorsa pişmiş demektir.) 

Pişen patlıcanlarınızın kabuklarını soyun. Hepsini hafif derin bir kabın içine alarak su bardağının dibi ile güzelce ezin. Ayrı bir tencerede tereyağı ve unu üzerine biraz da sıvı yağ gezdirerek 1 dk. kadar kavurun. Sütü, karabiber ve tuzunu ilave edin ve sürekli karıştırarak muhallebi kıvamına gelene kadar pişirin. Tencerenin altını biraz kısarak ezdiğiniz patlıcanları da ilave ederek iyice karıştırın ve ateşten alın.

Buzdolabından çıkardığınız köfteleri 1,5 parmak kalınlığında kesin. Kızgın yağın içine atarak yufkası kızarana dek önlü arkalı pişirin. 

Sosu için domates rendesi, ketçap, tuz ve tereyağını bir tavaya alın, ateşte bir miktar tıkırdatın, kıvamını alınca ateşten alın. (Ben hazır domates rendesi kullandığımdan kıvamını açmak için biraz da su ekledim.)

Patlıcan beğendiden tabağa alın, üzerine  kızarttığınız köfteyi koyarak kaşık yardımıyla sosunu gezdirin. Sultan köfteniz servise hazır.Yanında pilav ve patates ile servis edebilirsiniz. AFİYET OLSUN :)

18 Eylül 2010 Cumartesi

ANTALYA USULÜ TARHANA ÇORBASI


Bu ara hastalık mevsimi, kimi duysam grip. Önceki gece  Selim'i yatırırken uzun zamandır hasta olmadı çok şükür diye aklımdan geçirdim, gece üçte ateşlendi :( Ama neyse ki çok fazla sarsmadı, doktora gitmeden evdeki ilaçlarıyla atlattık bu sefer. Artık O'nun da bünyesi direnç kazandı sanırım, ateşli olduğunda bebekliğindeki gibi ağır olmuyor. 

Hasta olunca  şöyle sıcacık bir tarhana insanın içini yumuşatır. Selim'in iştahı yoktu, sadece meyve yedi, tarhanayı bir türlü içiremedim. 

Eniştem Antalyalı. Teyzemin kayınvalidesinden öğrendik bu şekilde tarhana yapmayı. Nohut ve sarımsak ayrı bir tat katıyor tarhanaya. Sade tarhana çorbasından sıkıldığınız bir gün umarım tarifim işinize yarar. Sağlıkla kalın :)

MALZEMELER
3 çorba kş. tarhana
Yarım su br. haşlanmış nohut
3 diş sarımsak
1 çorba kş. dolusu salça
Tereyağı
2 adet acı biber
Tuz
1 çay kş. dolusu nane
4 su br. sıcak su


YAPILIŞI
1 su br. soğuk suda tarhanayı karıştırarak içinde pütürleri kalmayacak şekilde iyice eritin. (Hemen eritmek için blender  kullanabilirsiniz ya da çorbayı pişirmeye başlamadan yarım saat kadar önce tarhanayı ıslatırsanız daha iyi erir.) Tereyağında salçayı kavurun. Üzerine 4 br. sıcak suyu ve tuzu ilave edin. Su kaynayınca tarhanayı, acı biberi ,ufak ufak doğradığınız sarımsağı ve nohutları ekleyerek 2-3 dk. karıştırıp kaynamaya bırakın.

Çorbanız 10 dk. kadar kaynayıp kıvamını alınca ateşten alın, nane ilave edip karıştırın. AFİYET OLSUN :)

7 Eylül 2010 Salı

ÇOCUKLARA BAYRAM MÖNÜSÜ



Eğer ömrümüz kaldıysa, on bir ay sonra yeniden kavuşacağız sana ey güzel ay!
Günler bir bir geçerken, ruhumuzda sürüp gideceksin sen...
Ve bir gün, gökyüzünde incecik bir hilal göreceğiz,
Camileri doldurup yine sevinçle sesleneceğiz sana;
MERHABA, EY ŞEHRİ RAMAZAN!

Bayram sabahlarını çok severim. Tüm aile sabah erkenden kalkar . Uyku gözüne gözüne batsa da kalkmak istersin heyecanla. Evin erkekleri bayram namazına giderler. Bir aydır oturmayı özlediğin kahvaltı sofrasını hazırlarsın hevesle. En güzel, yeni kıyafetlerini giyersin.  Bayrama özel hazırlanırsın tertemiz. Ruhunu da arındırdığını umarsın en güzel ayda. Bayramlaşılır önce aileyle sonra da tüm akraba dostla...

Düşündüm de hala içimde bu duygularla bayram sabahı uyanabiliyorsam,  sahura kalkmak için can atan, oruçları öğlene kadar sürse de tüm samimiyetiyle oruç tutmaya çalışan çocuklarımız için onların bayram sevincine sevinç katmak ve bu güzel ayın sonunda ödüllendirmek adına, güzel bir kahvaltı tabağı hazırlamak ne hoş olur değil mi?


Kaşar peyniri, ekmek, tereyağı, bal, salatalık, domates, zeytin, yumurta ve reçel gibi malzemelerle hazırlayabilirsiniz mönünüzü. Yapılışını ise hayal gücünüze bırakıyorum.


Herkese hayırlı, bir öncekinden daha mutlu ve huzurlu bir bayram dileğiyle... Bayramdan sonra görüşmek üzere SELAMLAR :)

6 Eylül 2010 Pazartesi

SEBZELİ KAŞARLI MUSKA BÖREK


Bayram sabahı kahvaltı soframızda şöyle çıtır çıtır bir börek ne güzel olur :)

İFTAR MÖNÜSÜ 2010/2 Sebzeli Kaşarlı Muska Börek

 
MALZEMELER
5 adet yufka
1 kavanoz garnitür
150 gr. kaşar peyniri rendesi
1 su br. su
Yarım su br. sıvı yağ
Tuz

YAPILIŞI
Su, yağ ve tuzu karıştırın.

Bir yufkanın yarısına hazırladığınız karışımdan 2-3 çorba kş dökerek fırça yardımıyla sürün. Yufkanın diğer yarısnı üzerine kapatın. 4 parmak eninde 6 parça olacak şelikde kesin. Kestiğiniz bir parçanın ucuna garnitür ve kaşar peynirinden koyun. Yufkanın ucundan tutup iç harcı kapatacak ve üçgen görünümü olacak şekilde kapatın. Sonra da sağlı sollu :) muska şekli olacak gibi kapatın.

Diğer yufkaları da  bu şekilde sararak tepsiye dizin. Üzerlerine artan su-yağ karışımından sürerek 180 derece fırında üzerleri pembeleşene kadar pişirin. AFİYET OLSUN :)

5 Eylül 2010 Pazar

KIRMIZI BİBER SALATASI


Mübarek bir ayın sonunda Rabbimizin bizlere hediye ettiği bu güzel gecede tüm dualarımızın kabul olması duasıyla, hayırlı kandiller dilerim...


İFTAR MÖNÜSÜ 2010/2 Kırmızı Biber Salatası

MALZEMELER
5 adet kırmızı salçalık biber
3 çorba kş. iri kıyılmış fındık
İnce kıyılmış maydanoz
2 diş ince kıyılmış sarımsak
1 çorba kş. sirke
Zeytinyağı,tuz

YAPILIŞI
Biberleri yıkayın. Fırça ile üzerlerine çok az sıvı yağ sürün. Fırın poşetine dizin. Poşetin üzerini kürdan ile 5-6 yerinden delikler açın. 200 derece fırında pişirin. Fırından çıkararak soğumasını bekleyin. 

Soğuyan biberlerin kabuklarını soyun, İkiye bölerek çekirdeklerini temizleyin. 1 parmak genişliğinde doğrayın. 

Doğradığınız biberlerin üzerine fındık, tuz, zeytinyağı, sarımsak, sirke ve maydanozu ilave ederek iyice harmanlayın ve servis yapın. AFİYET OLSUN :) 

4 Eylül 2010 Cumartesi

FIRINDA PATATES PÜRESİ


İFTAR MÖNÜSÜ 2010/2- Fırında Patates Püresi

MALZEMELER
5 adet orta boy patates
1 su br. süt
3 çorba kş. tereyağı
Tuz
1 çay kş. karabiber
Kaşar peyniri rendesi

YAPILIŞI
Patatesleri yıkayın. Tencereye alın, üzerini kapatacak kadar su ilave ederek haşlayın. Ben püre yapacağım zaman düdüklüde 15 dk. pişiriyorum. Eğer normal tencerede haşlayacaksanız, arada bıçakla kontrol ederek içinin pişip pişmediğini anlayabilirsiniz.

Patatesler piştikten sonra suyunu süzün ,eliniz yanmayacak kadar ılındığında kabuklarını soyarak rendeleyin ya da robottan geçirin. İçerisine süt, tereyağı, karabiber ve tuzu da ekleyerek iyice karıştırırarak küçük bir tepsiye döşeyin. Üzerine kaşar peyniri rendesini serpiştirin. 180 derece fırında peynir eriyip kızarana dek pişirin.

Dilerseniz sade dilerseniz yemeklerinizin yanında servis edebilirsiniz. AFİYET OLSUN :)

3 Eylül 2010 Cuma

ŞEFTALİ TATLISI



İFTAR MÖNÜSÜ 2010/2 -ŞEFTALİ TATLISI

MALZEMELER
4 adet şeftali
12 tatlı kş toz şeker
2 su br. su
1 paket sade krem şanti
1 çay br. dan biraz fazla süt
1 çay kş. tarçın

YAPILIŞI
Şeftalileri ikiye bölerek kabuklarını soyun. Tepsiye dizin. Her şeftalinin üzerine 1,5 tatlı kş. şeker serpin. Üzerlerine suyu gezdirin. 200 derece fırında yarım saat pişirin. 

Krem şantiyi süt ile çırpın. Tarçın ilave ederek karıştırın. Şeftaliler soğuduktan sonra krem şantiyi, süslü olmasını istiyorsanız pasta şırıngasıyla, fazla süse gerek yok diyorsanız kaşık yardımıyla şeftalilerin üzerlerine yerleştirin. (pasta şırıngası kullanacaksanız krem şantiyi de buzdolabında bekletmenizi tavsiye ederim, böylece  iyi şekil alıyor)

Tatlımızı buzdolabında bekletirsek soğuk soğuk yemesi daha güzel oluyor.  Dilerseniz krem şanti yerine kaymak ya da dondurma ile de tatlınızı daha da tatlandırabilirsiniz. AFİYET OLSUN :)

2 Eylül 2010 Perşembe

ADIYAMAN PATLICAN KEBABI


İFTAR MÖNÜSÜ 2010/2- ADIYAMAN PATLICAN KEBABI

CAFE PEPELA' da gördüm ilk defa patlıcan kebabını ve hemen yapmaya karar verdim.

 Patlıcan kebabını yaparken tek hatam patlıcanları büyük boy seçmiş olmam. Tercihen orta boy ya da minik olursa daha lezzetli olacağını söylemiş Pepela da ama ben patlıcanın fırında sineceği korkusuyla ,patlıcan boyunu biraz abarttım sanırım :) Tabi bir de pazarcı "Çok güzel abla çekirdeksiz patlıcan" deyince onun gazına da geldim. Gidip patlıcanların çekirdeklerini kendisine göstermek lazımdı ya neyse...

Tarifin aslına buradan ulaşabilirsiniz. Ben kıymalı harcında ufak bir değişiklik yaptım. Ayrıca Pepela tavuklu harç da hazırlamış, onun da güzel olacağını düşünüyorum. Bir ara öyle de deneyeceğim. 

MALZEMELER
6-7 adet patlıcan (orta boy ya da minik)
250 gr. kıyma
Tuz
1'er çay kş. dolusu kimyon, nane, kekik, köfte baharatı
1 adet ince kıyılmış soğan
1 diş sarımsak rendesi
Sıvı yağ

YAPILIŞI
Kağıt havlu ile patlıcanların etrafını yağlayın. Fırın tepsisine dizerek 200 derecede pişirin. Piştiğini kabuklarının renginden veya patlıcanlara bıçak batırarak anlayabilirsiniz.

Fırından çıkan patlıcanların kabuklarını soyup tuzlayın.

Kıymaya baharatları,tuz, soğan ve sarımsağı ekleyip yoğurun. Patlıcanları kıyma ile kaplayıp tepsiye dizin. Kıymayı kaplarken, elinizde, avuç içi büyüklüğünde hamur açar gibi açıp patlıcana yapıştırırsanız kolay oluyor :)
200 derece fırında 15 -20 dk pişirdikten sonra fırından çıkarıp patlıcanların üzerlerine kaşar peyniri rendeleyin. Tekrar fırına sürün ve peynir hafif kızarana kadar fırında bekletin. Kaşar bol olursa Pepela'nın yaptığı gibi yakışıklı patlıcanlarınız olur. Az olursa benimkiler gibi görünür :) Bir dahaki sefere ben de kaşarını bol tutmayı düşünüyorum.

Yanında patates püresi ile servis edebilirsiniz. AFİYET OLSUN :)

1 Eylül 2010 Çarşamba

PİRİNÇLİ TAVUK ÇORBASI


İFTAR MÖNÜSÜ 2010/2- Pirinçli Tavuk Çorbası 

MALZEMELER (10 kişilik)
4 adet kemikli tavuk sarma
1,5 lt.kadar sıcak su
Yarım su br. pirinç
3 çorba kş. un
Yarım su br. süt
Tuz
1 çay kş. dolusu nane
Varsa 1 adet defne yaprağı

YAPILIŞI
Sarmaları yıkayın, ufak bir tencereye alıp üzerini kapatacak kadar su ekleyerek haşlayın. Soğuduktan sonra ince ince didikleyin. Haşlama suyunu çorbaya katmak üzere süzerek ayırın.

Tencerede biraz sıvı yağ ve unu kavurun. Üzerine sıcak suyu karıştırarak ekleyin. (unun topaklanmamasına dikkat edin.) Ayırdığınız tavuk suyunu, pirinci , tuz, defne yaprağı ve tavuk etlerini de koyarak pirinçler yumuşayana kadar pişirin.

Pirinç piştikten sonra sütü ve naneyi ilave ederek bir taşım daha kaynatın ve ocaktan alın. AFİYET OLSUN :)

31 Ağustos 2010 Salı

GÖKÇESU PİLAVI


İFTAR MÖNÜSÜ 2010/2- Gökçesu Pilavı

 Oktay Usta'nın mutfağından görerek yaptığım bu pilavın tarifinde içerisine iri kıyılımış ceviz de ilave ediliyor ama ben eklemedim. Dilerseniz siz pilav piştikten sonra dereotuyla birlikte ekleyebilirsiniz.  

Ayrıca bu pilavı şu anda Bolu-Mengen- Gökçesu'daki kankam Seyhan'a ithaf ediyorum :) Maalesef Ramazanda orada bulunduklarından kendisine oruç açtırma imkanım olmuyor. Ama döndüklerinde mutlaka tattırıp pilavıma not vermesini isteyeceğim. Bakalım oralarda yapılanlar gibi olmuş mu?

MALZEMELER
1 su br. pirinç (tepeleme, ölçerken bardaktan biraz taşırıyorum)
2 su br. sıcak su
1 adet rendelenmiş havuç
1 su br. haşlanmış nohut
1 tutam dereotu
Tuz, sıvı yağ
Varsa 2 adet defne yaprağı
YAPILIŞI
Pirinci iyice yıkayıp süzün. Tencereye yağı koyup pirinçleri kavurun. Havuç, nohut ve tuzu da ilave ederek biraz daha kavurduktan sonra sıcak suyu (her pirincin istediği su miktarı farklı olduğundan suyunu pirincinizin cinsine göre ayarların. Ben osmancık pilavlık pirinç tercih ediyorum ) ve defne yaprağını ekleyip karıştırın, pişirmeye bırakın.  

Pilav pişince tencerenin üzerine havlu peçete koyarak kapağını kapatın ve dinlendirin. Daha sonra içerisine dereotunu ilave ederek servis edebilirsiniz. AFİYET OLSUN :)

30 Ağustos 2010 Pazartesi

İFTAR MENÜSÜ 2010/2


"Tatlı dilli olmak, selamlaşmak ve yemek yedirmek cennete götürür." (Hadis-i Şerif)

Bu hadisi görünce ne kadar da memnun oluyor insan değil mi? Acaba boş işlerle mi vakit harcıyorum, yemek içmekten mi ibaret ki dünya dediğim anda çıktı karşıma. Demek misafirleri hoşnut etmek için özellikle de  Allah rızası için yapılan her şeyde bir ecir varmış.

Efendim, Sultan Sofası ikinci iftar menüsü.


MENÜ 2010/2

                                                              PİRİNÇLİ TAVUK ÇORBASI





DOMATES SOSLU ACI BİBER

Cuma akşamı Tuğba-Yakup çiftinin misafiriydik. Birbirinden lezzetli yemeklerle orucumuzu açtık. Ellerine sağlık. Oradan ayrılmış tam arabayı çalıştırmıştık ki Sevgili Tuğba elinde bir kavanozla kapıda belirdi. Bir öğrencisinin yaptığı bu acı biberlerin çok lezzetli olduğundan bahsetmişti bana, bize ikram etmeyi unutmuş, tattırmadan da içi rahat etmedi, peşimizden koştu yetiştirdi. İnce fikirli arkadaşım benim Allah razı olsun. Ben de misafirlerime tattırayım dedim. Soframda, mor tabaklarımda ikram ettim :)






Börekleri bana yardım etmek için erken gelen görümcem Merve sardı. Teşekkür ederim canım, ellerine sağlık.


Sevgili CAFE PEPELA'nın birbirinden güzel ve değişik tariflerinden biri patlıcan kebabı. Görür görmez mutlaka denemem gerek dedim.  Yanında patates püresiyle ikram ettim.


                    GÖKÇESU PİLAVI

Patlıcan kebabının yanında cacıkla birlikte ikram ettim. Nedense kıvamını biraz cıvık kaçırmışım :( Sonradan biraz daha su gezdirmiştim ondan olsa gerek :(


Tarifleri hergün ekleyeceğim. Ramazanın son on gününe girdiğimiz şu günlerde Rabbimizin rızasını kazanmış olmamız dileğiyle. Herkese AFİYET OLSUN :)